15 Results for : ragmen

  • Thumbnail
    Ingiliz Binbasi E.W.C. Noel, 1919 yilinda Istanbula gelerek etkili Kürt cevreleriyle iliskiler kurar ve Türklerin pan-Islamist propagandalarina karsi bazi faaliyetlerde bulunmak amaciyla Celadet-Kamiran Bedirhan kardesler ve Ekrem Cemilpasanin da icinde yer aldigi bir heyetle Kürdistana gider. Üc ay süren bu gezi sirasinda Antep, Maras ve Malatyadaki Kürt asiretlerini ve yerlesim birimlerini ziyaret eder. Gezi, Kürtler icin siyasal acidan basarisizlikla sonuclanir. Binbasinin bütün olumlu rapor ve cabalarina ragmen Noel siyaseti olarak nitelenen Ingilizlerin Birinci Dünya Savasinin bitimindeki Kürt politikasi hayata gecirilmez ve bagimsiz ya da otonom bir Kürdistan, yeni emperyal siyasetin ilk kurbani olur. Ancak bu olay cok abartilmis ve Kürt milli hareketlerinin onyillardir maruz kaldigi kökü disarda, yabanci parmagi söylemine propaganda malzemesi olmustur. Noelin gezi boyunca tuttugu günlük notlarinda Kürtlere iliskin gözlemleri, o bölgedeki Kürt karakterlerinin belirgin özellikleri, Kürt milli kimligi hakkinda neler düsündükleri yer almaktadir. Bunun yanisira asiretlerin sahip olduklari toprak ve sürülerin miktarlari, bunlarin nasil islendigi, ürünlerin nasil dagitildigi, Kürt köylerinin savastan ne kadar etkilendigi somut örneklere ve gözlemlere dayanilarak anlatiliyor. Günlügün sonuna Noelin ayni yil kaleme aldigi Kürt Durumuna Bakis adla rapor da eklenmistir.
    • Shop: buecher
    • Price: 15.99 EUR excl. shipping
  • Thumbnail
    Yeni Baski Bizi yagmur islatiyor saniyoruz. Semsiye kullansak yine de islanir miydik Öyleyse islanmak yagmura degil, bize baglidir. Bizi isledigimiz günah üzüyor saniyoruz. Halbuki burada sorumlu olan ilgili eylemin kendisi degildir, zihnimizdeki günah algisidir. Bu algi olmasaydi o eylem bizi üzebilir miydi Ayni sekilde, bizi atak, kaygi, korku, takinti, düsünce gibi süreclerin etkiledigini zannediyoruz. Oysa etkilenmek olguya degil, algiya baglidir. Buna ragmen düsünceyle, atakla, kaygi ve korku duygusuyla bogusmaya, algi ile degil de olgu ile ugrasmaya devam ediyoruz. Bir kalp kosarken de carpar. Insan bazen sogukta da titrer. Bunlar atak yasarken de ortaya cikabilir. Ancak bu belirtiler kosarken ve sogukta hicbir psikoloji dogurmaz. Hani bizi belirtiler etkiliyordu Hani tedavi ve terapi ile onlardan kurtulmamiz gerekiyordu Insan beyni belirti ortaya ciktigi icin degil, kodlandigi yönde psikoloji üretir. Sektör gibi yaparak belirtileri sorumlu görmek, öncelikle bunlari azaltmaya, sonra da yok etmeye calismak ruhumuzu bu belirtilere karsi daha da duyarli hale getiriyor. Öldürmeyen her darbe, süreci daha da kuvvetlendiriyor. Isin gercegi, kaygidan kaygilanmayinca kayginin, korkudan korkmayinca korkunun hicbir tesiri kalmiyor. Bu eseri okudugunuzda, siz de yazar gibi Doktor, beni tahlile yolla. Hastaysam ispat et. diyecek, Hani ben hastaydim Hastalik kitap okumakla düzelir mi diye soracaksiniz. Sadece sektörün suistimallerini ifsa etmekle yetinmeyen, yeni bir cözüm yöntemi de sunan bu eserle nice insanin hayati degisiyor, alanda sessiz bir devrim gerceklesiyor.
    • Shop: buecher
    • Price: 29.99 EUR excl. shipping
  • Thumbnail
    Tesadüf Tanrinin kendini gösterme seklidir. Bir gün, kücük bir kozada minicik bir delik acildi. O an kozayi seyretmekte olan bir adam, bedenini o minicik delikten disariya cikartmak icin cabalayip duran ama onca cabaya ragmen bir arpa boyu yol alamayan kelebege cok aciyip yardim etmeye karar verdi. Kelebegin kozasindaki deligi genisleterek icinden cikmasini sagladi. Ancak disari cikan kelebegin kanatlari bedenine oranla kücücük, kupkuru ve burus burustu. Sasiran adam, zamanla kelebegin kanatlarinin büyüyüp gelisecegini umut ederek beklemeye basladi. Ama bu hicbir zaman gerceklesmedi. Cünkü hayat suyu kelebegin bedeninden kanatlarina ancak kozadan cikmak icin cabaladikca akabilirdi. Kelebek ömrünün geri kalanini, ucma hayalleri kurarak, kocaman bedeni ve kücücük kanatlari ile sürünerek gecirdi. Hic ucamadi. Adamin anlayamadigi, kelebegin o kücücük delikten disari cikmak icin verdigi mücadelenin aslinda o kelebek icin gerekli oldugu idi. Cünkü bu, kelebegin kaderini gerceklestirebilmesi icin, icinden gecmesi gereken Tanrinin buldugu bir yoldu Basak Sayan ilk romani Baglanma Korkusunun ardindan bu sefer Kelebegin Kaderi ile okuru spiritüel bir yolculuga davet ediyor. Modern dünyanin kahramanlarinin sevmek, sevilmek, aci cekmek, ihanete ugramak ve kendini kesfedip kaderini gerceklestirmek yolunda yasadiklari yogun ve sarsici bir macera Kelebegin Kaderi. Tesadüflerin hayati nasil yönettigi ve aslinda hicbir seyin tesadüf olmadigi, her insanin ve her deneyimin yasam yolunda bir basamak olduguna dair epik bir anlati, bir modern zaman masali... En derin acilariniza baska bir gözle bakmaya, tüm yasadiklarinizin nedenini kesfetmeye ve kozanizdan cikmaya hazir misiniz
    • Shop: buecher
    • Price: 16.99 EUR excl. shipping
  • Thumbnail
    Anneniz Size Bagirip Döver Miydi Benim kücüklügümde cocuklari dövmek, hakaret etmek, bagirmak normal kabul edilen bir ebeveynlik davranisiydi. Aileler cocuklarina bu davranislarda bulunduklarinda, simdinin annelerinin yasadigi pismanlik, vicdan azabi ya da hatayi telafi etmek gibi duygular yasamazlardi. Cünkü o dönem kizini dövmeyen dizini döver, dayak cennetten cikmadir dönemiydi. Öyle ögrenmislerdi. Cocuk hata yaptiginda ceza verilmeliydi, hatta ceza ne kadar büyük olursa o kadar iyiydi. Mesela cocugu dövmek demek, bak bu davranisin cok yanlis, o kadar ki seni dövüyorum, canini yakiyorum ki bir daha yapmayasin demekti. Isin ironik kismi, gecmise dönüp baktigimizda annelerin ya da babalarin bizleri dövdügü, bagirip cagirdigi, asagilanmis hissettirdigi anlari gözlerimiz dolarak hatirliyor olmamiza ragmen, neden yaptiklarini -yani vermek istedikleri dersi- hatirlamiyor olmamiz. Eminim sizler de belli seyler hissediyorsunuzdur Ebeveynin vermek istedigi ders unutuldu gitti. Geriye sadece yenilen dayaklarin ve isitilen azarlarin soguk anilari kaldi. Iste bu kitap tam da bunun icin yazildi. Evlatlarimiz yillar sonra geriye dönüp baktiklarinda yanaklarina atilmis bir tokadin soguklugundan cok, yüreklerine dokunan bir annenin sicakligini hissetsinler diye... O zaman gelin hep birlikte; Niyet Ettik Niyet Eyledik Bagirmayan Annelige... Wie war die Beziehung zu Ihrer Mutter In meiner Kindheit, waren Schläge, Beleidigungen, Anschreien ein normales Erziehungsverhalten, dass toleriert wurde. Familien mit Kindern, die dieses Verhalten anwendeten, bedauern es heutzutage zutiefst, zeigen Reue oder Gefühle des Versagens und möchten alles wieder gut machen. Ein türkisches Sprichwort kizini dövmeyen dizini döver sagt aus mit mehr oder weniger fester Hand auf den richtigen Weg bringen..
    • Shop: buecher
    • Price: 14.99 EUR excl. shipping
  • Thumbnail
    Tek Basina Dünya Gezisi - Herkese ve her seye ragmen: ab 2.89 €
    • Shop: ebook.de
    • Price: 2.89 EUR excl. shipping


Similar searches: