Karsi - Shopping2000.com

Asil Kan

Osmanli da bizim, Cumhuriyet de; Abdülhamid Han da bizim, Mustafa Kemal de... Atatürkün 20li yaslarindayken yazdigi siiri ile, Erbakan Hocanin, Sayin Cumhurbaskani Erdoganin ve Bilge Kral Alia Izzetbegovicin sözleri, ayni hakikati söylüyor Türk bir irkin adi degil; demlerin Birligidir. Bu kitap, Türkü 500 yildir kiskaca alan iki kolun, toplumu ince iscilikle ve hakikatleri tahrif ederek nasil kandirdigini ifsa ediyor Ilimi bilime hapseden Batilin 1566dan günümüze kadar süren gizli vesayet isgalini gözler önüne seriyor... 1622den 2022ye, Türk Devletinin derin ajandasini, ve Cihanda Sulh icin ajandayi yürütmeye calisanlarin tamamina yapilan ayni aci muameleyi gün yüzüne cikartiyor Iktidarlarin muktedir olmasina müsaade etmeyenlerin, esarete karsi gelenleri makamindan indiren ve hatta katledenlerin; bir yargicin önüne konuldugunda süprüntü degerini bile tasimayacak verilere dayanarak, 2. Osman Handan, Ulu Hakana, Atatürkten Erdogana dek mill liderleri sofi-satacilar eliyle karalamak isteyenlerin cabalarini, tüm detaylariyla anlatiyor... Atatürkü zehirleyip sehit edemeselerdi, Türk Devletinde neler olacakti gibi, zihinleri mesgul eden onlarca soruyu tek tek yanitliyor, iftiralari cürütüyor Ve dünya tarihinde ilk defa; Atatürkün gercek kimligini ve ailesini, tüm delilleriyle acikliyor

Shop: buecher
Price: 15.99 EUR excl. shipping

Döngü

Ölüm tarihim 19.Temmuz.2001, saat 15.23 Bir sabah, yillar önce aldiginiz kararin hayatinizi ne kadar degistirdigini anlayarak uyandiniz. Size o anin kirilma noktasi oldugu önceden söylenseydi yine de ayni yolu mu secerdiniz Kontrol artik sizde, geleceginizi yönetmeye hazir misiniz Döngü; sadece gercek bilgiye uzanan aydinlanmanin hikayesi degil, cümlelerinin icinde, insanlik tarihinde yer etmis gizemlerin, daha önce hicbir yerde söylenmemis cözümlerinin de bulundugu fantastik bir roman. Ögretilenlerden, gördüklerinizden daha fazlasi oldugunu biliyorsunuz, bunu dogdugunuz günden beri hep hissettiniz. Vakit kaybetmeyin, Emir Dogunun, bilinmeyene dogru ciktigi yolculuguna katilin. Horusun ögretilerine karsi Sethi takip edenler, savas binlerce yildir devam ediyor, Kahinler, Masonlar ve Illüminati cephedeki birlikler, gercek bilgi hepsinin üzerinde ki zaten sembolleri piramit de bunu anlatiyor. Babamin projesi, islenen cinayet, sirketin Tanriyi maglup etme cabasi da sadece yolun basamaklari. Gercek bilgi kaderin sayilariyla alakali, dogum tarihlerimizi barkodlarimiz olarak düsün, secimler dedigimiz yalnizca döngünün etkilesimlerinden ibaret. Dinler, insanlari kisitlamak, yoksun birakmak, arayistan uzak tutmak kurallariyla hareket ederken, digerleri günah kavramini tartismaya acarak özgürlükleri savunuyorlar. Bilgiye sahip olan dünyayi yönetir, karanligin ardindaki gercek de sadece budur...

Shop: buecher
Price: 16.99 EUR excl. shipping

Kürdistan 1919

Ingiliz Binbasi E.W.C. Noel, 1919 yilinda Istanbula gelerek etkili Kürt cevreleriyle iliskiler kurar ve Türklerin pan-Islamist propagandalarina karsi bazi faaliyetlerde bulunmak amaciyla Celadet-Kamiran Bedirhan kardesler ve Ekrem Cemilpasanin da icinde yer aldigi bir heyetle Kürdistana gider. Üc ay süren bu gezi sirasinda Antep, Maras ve Malatyadaki Kürt asiretlerini ve yerlesim birimlerini ziyaret eder. Gezi, Kürtler icin siyasal acidan basarisizlikla sonuclanir. Binbasinin bütün olumlu rapor ve cabalarina ragmen Noel siyaseti olarak nitelenen Ingilizlerin Birinci Dünya Savasinin bitimindeki Kürt politikasi hayata gecirilmez ve bagimsiz ya da otonom bir Kürdistan, yeni emperyal siyasetin ilk kurbani olur. Ancak bu olay cok abartilmis ve Kürt milli hareketlerinin onyillardir maruz kaldigi kökü disarda, yabanci parmagi söylemine propaganda malzemesi olmustur. Noelin gezi boyunca tuttugu günlük notlarinda Kürtlere iliskin gözlemleri, o bölgedeki Kürt karakterlerinin belirgin özellikleri, Kürt milli kimligi hakkinda neler düsündükleri yer almaktadir. Bunun yanisira asiretlerin sahip olduklari toprak ve sürülerin miktarlari, bunlarin nasil islendigi, ürünlerin nasil dagitildigi, Kürt köylerinin savastan ne kadar etkilendigi somut örneklere ve gözlemlere dayanilarak anlatiliyor. Günlügün sonuna Noelin ayni yil kaleme aldigi Kürt Durumuna Bakis adla rapor da eklenmistir.

Shop: buecher
Price: 15.99 EUR excl. shipping

24 Saat Müslümanca Bir Hayat

Mümini, imandan amele, abdestten namaza, zikirden istigfara, selamdan musafahaya, misafir agirlamadan ugurlamaya, kalemden kelama, projeden insaya, nisandan izdivaca, para kazanmadan infak etmeye, dügünden dernege, taziyeden cenazeye, fertten cemiyete, evden carsiya kilim dokur gibi ilmek ilmek hayatini irfanla dokumaya cagiran bu eser, Allaha, Raslüne s.a.v ve cemiyete karsi onda ve terbiyesiyle memur oldugu evladinda bir farkindalik olusturmaya ve buna bagli olarak bir suur insa etmeye taliptir. Evlerde, medreselerde ve is yerlerinde kurulacak ders halkalarinda babalar, muallimler, amirler ve tacirler nezaretinde bu eser okunur, Allaha c.c ve Raslüne s.a.v ait ayetler, hadisler ezberlenir ve geregince amel edilirse mekan degisir, zaman mübarek caglarla irtibat kurar, iste o zaman ev de, is yeri de Islam okulu olma noktasinda önemli mesafeler kat eder. Özlemini cektigimiz müeddeb nesil, fabrikalarda degil, Allah c.c ve Rasl s.a.v buyrugunun hakim oldugu evlerde yetisecektir. Islam evinden mahrum olan Bati, bilimde-sanayide terakki ettikce ahlakta tedenni etti. Büyük Islam medeniyetinin ruh verecegi yeni dünyanin yüce devletinin tebasi böyle bir sendrom yasamayacak. Cünkü madde planinda terakkinin yoluna acacak alim ve arif gibi sanayici de mühendis de Islam okulu gibi faaliyet gösteren evlerde yetisecek.

Shop: buecher
Price: 16.99 EUR excl. shipping

Sen Hasta Degilsin

Yeni Baski Bizi yagmur islatiyor saniyoruz. Semsiye kullansak yine de islanir miydik Öyleyse islanmak yagmura degil, bize baglidir. Bizi isledigimiz günah üzüyor saniyoruz. Halbuki burada sorumlu olan ilgili eylemin kendisi degildir, zihnimizdeki günah algisidir. Bu algi olmasaydi o eylem bizi üzebilir miydi Ayni sekilde, bizi atak, kaygi, korku, takinti, düsünce gibi süreclerin etkiledigini zannediyoruz. Oysa etkilenmek olguya degil, algiya baglidir. Buna ragmen düsünceyle, atakla, kaygi ve korku duygusuyla bogusmaya, algi ile degil de olgu ile ugrasmaya devam ediyoruz. Bir kalp kosarken de carpar. Insan bazen sogukta da titrer. Bunlar atak yasarken de ortaya cikabilir. Ancak bu belirtiler kosarken ve sogukta hicbir psikoloji dogurmaz. Hani bizi belirtiler etkiliyordu Hani tedavi ve terapi ile onlardan kurtulmamiz gerekiyordu Insan beyni belirti ortaya ciktigi icin degil, kodlandigi yönde psikoloji üretir. Sektör gibi yaparak belirtileri sorumlu görmek, öncelikle bunlari azaltmaya, sonra da yok etmeye calismak ruhumuzu bu belirtilere karsi daha da duyarli hale getiriyor. Öldürmeyen her darbe, süreci daha da kuvvetlendiriyor. Isin gercegi, kaygidan kaygilanmayinca kayginin, korkudan korkmayinca korkunun hicbir tesiri kalmiyor. Bu eseri okudugunuzda, siz de yazar gibi Doktor, beni tahlile yolla. Hastaysam ispat et. diyecek, Hani ben hastaydim Hastalik kitap okumakla düzelir mi diye soracaksiniz. Sadece sektörün suistimallerini ifsa etmekle yetinmeyen, yeni bir cözüm yöntemi de sunan bu eserle nice insanin hayati degisiyor, alanda sessiz bir devrim gerceklesiyor.

Shop: buecher
Price: 29.99 EUR excl. shipping

Felsefeye Giris

Dilimizde telif veya ceviri eser olarak felsefe hakkinda giris mahiyetinde bilgi veren kitap sayisi sinirlidir. Öte yandan bu yönde yazilmis eserlerin, sahip olduklari önemli meziyetler yaninda, yazarlarinin mensup olduklari felsefe akimlarinin bakis acisini gereginden fazla yansitmalari, felsefenin ayni ölcüde deger tasiyan disiplinlerinden bazilarini digerlerinin aleyhine ihmal etmeleri gibi bazi kusurlari bulunmaktadir. Üniversitelerin felsefe bölümlerinde okuyan veya bu bölümlerden ders alan ögrenciler ve felsefeyle su veya bu nedenle ilgilenen, felsefe hakkinda bilgi sahibi olmak isteyen okurlara yönelik olarak hazirlanan bu kitapta ise bu tür eksiklikleri ortadan kaldirmak isteyen bir bakis acisi izlenmeye calisilmistir. Felsefenin ne oldugu, felsef bilginin özellikleri, felsefenin islevi, felsefe ile benzeri diger temel kültürel-entelektüel etkinlik alanlari bilim, sanat, din arasindaki iliskiler hakkinda genel ve temel bir bilgi kazandirmak; felsefenin belli basli disiplinleri ve yine belli basli problemler, kavramlar, kuramlar ve felsef akimlar hakkinda bilgi vermek; nihayet bütün bunlari yaparken felsefenin daima süpheci ve elestirici bir özellik tasiyan ruhunu aciga cikartmak amaciyla ortaya atilan her tez, getirilen her öneri, gelistirilen her kurama yöneltilmis olan itiraz, elestiri ve karsi cikislari göstermek ve böylece okuyucuda felsefenin ruhunu dogru bir sekilde kavramak yönünde saglam bir anlayis olusturmak hedeflenmistir. Hukuk felsefesi ve tarih felsefesini iceren iki yeni bölümle genisleyen yeni edisyonla beraber Felsefeye Giris, uzun yillardir olageldigi gibi alanindaki en temel basvuru kaynagi olma özelligini pekistirmistir.

Shop: buecher
Price: 21.99 EUR excl. shipping

Kanser Öldürmek Icin Degil Yasatmak Icindir

Dünyanin tuzu yasaklamaya calistigi bir zamanda, tuzsuz yasam olmaz dedi ve dünyanin gündemini degistirdi. Simdi ise kanser bir hastalik degildir diyerek, herkesi saskinliga düsürmektedir. Yasamin Gizemi Su ve Tuz adli kitabiyla Türkiyenin gündemini degistirdi ve tuz hakkindaki bütün ezberlerimizi bozdu. Yücel Aydemire göre kanser herkesin iddia ettigi gibi genetigi bozulmus bir hücre degil, oksijenli solunum yapamayan bir hücredir. Herkes kanserli tümörü öldürmekle ugrasirken, o hücrenin enerji üretiminin evrimiyle baslar sentezlerine. Cünkü ölüm insan enerjisinin bittigi bir andir. Eger kanser öldürüyorsa, o zaman insan enerjisini bitiren bir sürectir der. Kanser Öldürmek Icin Degil Yasatmak Icindir. Kanserin öldüren bir hastalik degil, vücudun ölüme karsi buldugu en zekice cözümüdür diyor. O zaman bizi öldüren ne sorusunu yanitlarken en ince bilimsel ayrintilarda bile siirselligi unutmaz. Insandaki kanserlesme sürecini ve kanserlesmenin biyolojik mekanizmalarini bilimsel bir yalinlikla anlatir. Sadece kanserin olusum sebebini bize aciklamaz ayni zamanda kanserden kurtulusun yolunu da gösterir. Kanser hücrelerini düsman hücre olarak görüp onlari öldürmeye kalkanlar, tanrisal bir böbürlenme icinde olan gafillerdir. Bizi öldüren kanserden cok kanser tedavileridir diyen yazar, dünya TIP literatürünü yepyeni bir tartisma boyutuna sürüklemektedir. Eger pozitif bilim dogadan ögreniyorsa, bizim de vücudumuzdan ögrenecegimiz cok sey vardir. Eger vücudumuz kanser hücrelerini bir düsman hücre olarak görmüyorsa bunun bir sebebi olmalidir. Bunun icin hayrete düsmek yerine sebebini anlamaya calismaliyiz. Akilli ve mantikli olan budur. Insanoglu en cok da gözünün önündekini göremezmis. O sadece gözünün önüne bakar. O bir bilim dedektifidir. Sucluyu en ummadik yerlerden bulur cikarir. Kanser bilinmeyen bir hastalik degil, bilinmesi saklanan bir pazar oyunudur diyen yazar kitabimi okuyan hic kimse kanserden ölmeyecektir der.

Shop: buecher
Price: 16.99 EUR excl. shipping

Selahattin Demirtas

Kitaba Bu önsözü yazarken bir yandan da Sevilay Celenkin Gazete Duvarda yayimlanan 16 Eylül 2021 tarihli yazisini okuyorum. Aysel Tugluku, Osman Kavalayi, Ahmet Altani ve beni konu alan bu yaziya Sevilay Celenk, Norman Ohlerin Harro ile Libertas Bir Ask ve Direnis Hikayesi adli kitabindan yaptigi alintiyla basliyor. Berlin merkezli anti fasist direnisin üyelerinden 33 yasindaki üyesi Harro Schulze-Boysen, idam edilmeden önce anne ve babasina bir mektup birakir Eger burada olsaydiniz görünmez olup beni ölümün karsisinda gülerken görürdünüz. Coktan astim onu. Ne yapalim, Avrupada zihnin hasadinin kanla yapilmasi adetten olmus. Elinizdeki kitap da bu amacla yazilmis tarihi bir eser niteligindedir. Zihin hasadina engel olmak icin direnen milyonlara ve bu kitabin yazari Hayri Demire, emegi gecen herkese yürek dolusu tesekkürlerimle Selahattin Demirtas Edirne Cezaevi Dost ya da düsman, herkes Selahattin Demirtasin yargilandigindan haberdar. Dahasi herkesin bu konuya dair bir kanaati de mevcut. Ancak yakinlari ve avukatlari disinda neredeyse hic kimse dava sürecinin ayrintilarina vakif degil. Milyonlar bu dava sürecinde, neler yasandigini, ne olup bittigini bilmiyor. Iktidar ise manipülasyon cabasini inatla sürdürüyor. Demirtas kendi tanimlamasiyla Bir siyasi rehine olarak tutuklandi, yargilandi ve yargilama süreci bu yaklasimla da sürdürüldü. Demirtasin yargilama süreci, Türkiyede siyaset-yargi iliskisinin cok boyutlu röntgenini cekmeyi kolaylastiriyor. Ne yazik ki, ilk andan itibaren gelistirilen sürecle birlikte yargilama safhalari ve yargilamalarin temelini olusturan dava dosyalari bu sürecte yeterince irdelenmedi. Toplumun büyük bir kesimi bu yargilamalarin siyaseten yürütüldügü konusunda hemfikir olsa da dava sürecine dair basvurabilecegi bir kaynak yoktu. Yargilamalar, toplumdan kacirilarak cezaevlerinde olusturulan özel durusma salonlarinda yürütüldü. Gelecekte Türkiyenin gercek siyasal tarihi yazilacaksa bu karanlik dönemi tüm yönleriyle kayda gecmek gerekiyor. Bu kitap, binlerce sayfalik dava dosyalarini, tutanaklari, savunmalari bir süzgecten gecirerek, bir siyasi rehineligin nasil ve ne sekilde hayata gecirildigine yanit vermek amaciyla hazirlandi. Sürec, sadece dava odaginda gelisen olaylarla sinirli degildi. Bu paralelde dava disinda yasanan gelismeler de dogrudan davalarin bir parcasi olarak vuku buldu. Calismanin bir ayagi da bu gelismeleri ele alarak dava ekseninde analiz etmek oldu. Bu kitabin temel derdi tarihin konusu olacak bir süreci ve aktörler arasi iliskiyi güncelin insafina birakip aktarimdan men etmeye dönük gidisata karsi el frenini cekmektir.

Shop: buecher
Price: 15.99 EUR excl. shipping